Bugün, yeryüzünün en çetin mücadelelerinden biri neticesinde kurulan Cumhuriyetimizin 101. yılına birlikte yürümenin gururunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Cumhuriyet; sadece bir yönetim biçiminin, bir idare sisteminin adı değil; Türk milletinin bu topraklarda yaşama, var olma ve varlığını devam ettirme mücadelesinin adıdır. Cumhuriyet, yok olmak pahasına da olsa asla tutsaklığa boyun eğmeyen bu milletin, küllerinden tekrar doğarak bağımsızlığına kavuşmasının meyvesidir. Cumhuriyet; eşini, oğlunu bir daha dönemeyeceğini bile bile cepheye yollayan anaların gözyaşıdır. Cumhuriyet, bir tas hoşafla tüm gün savaşan Mehmetçiğin ellerindeki kınadır.
Cumhuriyet; binlerce vatan evladının kanı, canı ve fedakârlığı üzerinde ilan ve inşa edilmiştir. Esarete, zulme ve zillete rıza göstermeyen milletimiz, istiklaline ve istikbaline kasteden işgalcilere karşı Samsun'da yakılan kıvılcımı yurdun dört bir yanında alevlendirmiş; nihayetinde Millî Mücadele'yi zaferle taçlandırmış ve 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetine kavuşmuştur.
Cumhuriyet, getirdiği yenilikler ve atılımlar ile Türk milletine yeni ufuklar açmış; ilimde, eğitimde, kültürde, sanatta, ekonomide, sosyal yaşamda ve askeri alanda çağdaş uygarlık düzeyine erişmemizde önemli rol oynamıştır.
Kıymetli Veliler;
Cumhuriyet; özgürlük için kanlarını düşünmeden dökenlerin, canlarını hiçe sayanların, Nene Hatunlar, Halide Edipler, Kara Fatmalar, Şerife Bacılar'ın sizlere emanetidir. Cumhuriyeti yaşatmak ve yükseltmek, muasır medeniyetlerin hepsini aşmak, hepimiz için milli bir ödevdir. Bundan 101 yıl önce ağır bedeller ödeyerek, gerçekten çok zor şartlarda kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'ni "muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkarmak" en önemli vazifemizdir.
Kıymetli Öğretmenler;
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk "Öğretmenler, Cumhuriyet sizden ilmen, fennen ve bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister, yeni nesilleri bu evsaf ve kabiliyette yetiştirmek sizin en büyük ödev ve sorumluluğunuzdur!" diyerek sizlerin önemini vurgulamıştır. Cumhuriyeti koruyacak, yaşatacak ve ülkesine sahip çıkacak gençler, sizin ellerinizde yeşermektedir. Fikri hür, vicdanı hür, erdemli, milli ve manevi değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek şiarı ile gelecek nesilleri sizler şekillendireceksiniz. Cumhuriyet meşalesini nesilden nesillere aktararak taşıyacağınıza yürekten inanıyorum.
Sevgili Öğrenciler;
Kaynağını ve ilhamını Atatürk'ten aldığı için birinci vazifeniz Türk cumhuriyetini ilelebet korumak ve savunmak olacaktır. Türk gençliğine çok güvenen ve bunu her fırsatta vurgulayan Atatürk, "Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak sizlersiniz!" diyerek Cumhuriyeti koruma vazifesini siz gençlere vermiştir. Ülkemize ve milletimize karşı sorumluluklarını bilen, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek tehlikeleri zamanında sezebilen, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edip bunu faydasına kullanabilen siz gençlere ihtiyacımız var. Bu millete, bu ülkeye olan hizmet etme şevk ve ideallerinizi asla yitirmeyiniz. Size can-ı gönülden inanıyor ve geleceğimizin inşasındaki önemli rolünüzü unutmamanızı hatırlatıyorum. Sorumluluğunuz çok büyük. Zira Türkiye Cumhuriyeti idealist gençlerin omuzlarında ilelebet payidar kalacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerimi nihayete erdirirken, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, toprağa düşerek şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimizi, "Şehit nurlanmış, gazi onurlanmış askerdir." methine mazhar olmuş kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle yâd ediyor; siz saygıdeğer hemşerilerimizin ve aziz milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.